Antalya'da, "Ares" lakabıyla tanınan 18 yaşındaki sosyal medya fenomeni Şeyhmus Özdemir'in öldürülmesiyle ilgili dava, Yargıtay'ın kararıyla yeni bir döneme girdi. Baba Veysi Erdal (51) ve oğlu Kadir Ozan Erdal (29) hakkındaki 18'er yıl hapis cezası Yargıtay tarafından bozuldu. Bu karar, davayı baştan aşağı değiştirecek nitelikte.
Olayın Gerçekleşme Süreci ve İlk Mahkeme Kararı
Kadir Ozan Erdal'ın iddialarına göre, kız kardeşi H.E.'nin (14) uygunsuz fotoğraflarını internet sitesinde gördüğü ve bu fotoğrafların "Ares" takma adıyla tanınan Şeyhmus Özdemir tarafından yayımlandığı ortaya çıktı. Baba ve oğul, Diyarbakır'dan Antalya'ya gelerek Özdemir ile bir reklam filmi çekimi bahanesiyle buluştu ve onu ormana götürüp ağır bir şekilde dövdü. Şeyhmus Özdemir, bu saldırının ardından 15 gün sonra hayatını kaybetti. Antalya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklara ömür boyu hapis cezası talebiyle başlayan davada, sonuç olarak her iki sanığa da 18'er yıl hapis cezası verdi.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, davayı inceledikten sonra, Veysi Erdal ve Kadir Ozan Erdal'ın eylemlerinin planlı ve tasarlanmış olduğuna hükmetti. Ancak, maktul Şeyhmus Özdemir'in H.E.'ye yönelik haksız tahrik oluşturan eylemleri göz önünde bulundurularak, sanıklara yapılan hapis cezası indiriminin yetersiz olduğuna karar verildi. Bu nedenle, daha makul bir indirim yapılması gerektiği belirtilerek, hüküm bozuldu.
Bu bozma kararı sonrasında, Veysi Erdal ve Kadir Ozan Erdal, Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yargılanacak. Yeniden yargılama sürecinde, daha önce verilen cezaların gözden geçirilmesi ve sanıkların haksız tahrik altında hareket ettikleri argümanının daha ağır basması bekleniyor. Aynı zamanda, bu davanın sosyal medya ve internet üzerinden yapılan tacizlerle ilgili hukuki çerçeve üzerinde de etkili olması muhtemel.
Bu dava, sosyal medya üzerinden gerçekleşen suçlar ve bu suçların yargı önündeki değerlendirilmesi açısından önemli bir örnek teşkil etmektedir. Toplumun bu tür olaylara tepkisi ve medyanın davaya olan ilgisi, yargı süreçlerinin toplumsal değer yargıları üzerindeki etkilerini de gözler önüne sermektedir. Yargıtay'ın kararının ardından dava, hem hukuk profesyonelleri hem de kamuoyu tarafından yakından takip edilecek.
