Son zamanlarda yapay zekâ üzerine yapılan çalışmalar hız kazanmaya başladı. Birçok büyük şirket artık yeni çağın trendinin yapay zekâ olduğunu fark etti ve yatırımlarını bu yönde yapmaya başladı. Bu teknoloji verileri okuyarak onlardan anlam çıkardığı ve örüntüler kurarak öğrendiği için haliyle yeni veri merkezleri kurulması gündeme geldi.
Avrupa'nın Ekonomik Haritası Değişiyor: Değerlenen Ülkeler Hangileri?
Bu merkezlerin kurulması için lokasyon arayışına giren şirketler gözlerini Avrupa ülkelerine çevirdi. Çünkü İsveç, Norveç gibi ülkeler âtıl geniş arazilere sahip olduğundan şirketler buralarda büyük yerleşkeler kurmakta güçlük çekmiyor. Yine bu ülkeler iklim olarak daha soğuk olduğundan dolayı veri merkezleri yüksek enerji harcamalarına gerek olmadan soğutulabiliyor.
Tabi Avrupa ülkelerinin sunduğu avantajlar bunlarla bitmiyor. Stabil bir ekonomiye sahip, refah düzeyi oldukça yüksek olan ülkeler yeni gelen şirketlere vergi indirimleri de sunuyorlar. Bu Ülkelerin yenilenebilir enerji kaynaklarına olan yatırımları da oldukça fazla yani şirketler veri merkezleri kurduklarında bırakacakları karbon ayak izi yüksek olmayacak.
Şu an Avrupa’ya yatırım yapan şirketlerin biri eskiden Google olarak bildiğimiz şimdiki adı Alphabet olan teknoloji şirketidir. Alphabet, geçtiğimiz günlerde Finlandiya’da bulunan veri merkezini genişletmek ve yapay zekâ konusunda ki çalışmalarını artırmak için 1 milyon Euro civarında yatırım yapacağını açıkladı. Gelecek olan bu yatırımla birlikte Finlandiya ekonomisinin büyük oranda büyüyeceği konuşuluyor.
Her Şey Toz Pembe Değil
Şirketlerin Avrupa ülkelerine gelmesi iyi bir şey gibi gözükse de aslında birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Bu ülkelerin halkları uzun yıllardır büyük bir dış göç almadıkları için kapalı bir kültüre sahipler. Yeni gelen kimselerle birlikte kültürel sorunların çıkması kaçınılmaz gibi duruyor. Yine bu ülkelerin nüfusu fazla olmadığından alt yapıları gelişmiş değil ve hane sayıları az. Ülkelerin veri merkezlerinin kurulmasıyla birlikte gelecek olan nüfusu karşılayıp karşılamayacağı büyük bir merak konusu.
Endişe veren konulardan birisi de enerji tüketimi. Çünkü her ne kadar ülkeler yenilenebilir enerji kaynakları konusunda gelişmiş olsalar da bu kadar hızlı büyümenin oluşturacağı enerji açığını karşılayıp karşılayamayacakları belli değil. Yani Avrupa ülkeleri yeni yatırımlarla büyürken birçok sorunla da karşı karşıya kalabilirler.
