Depremler genellikle altyapıda ciddi hasara neden olur. Su temini, kanalizasyon sistemleri ve su arıtma tesisleri gibi altyapı unsurları zarar gördüğünde, su kaynaklarının kirlenmesi riski artar. Temiz suya erişimdeki zorluklar, su ile bulaşan hastalıkların, özellikle ishal, kolera ve tifo gibi, yayılma riskini önemli ölçüde artırabilir.

17 Ağustos Depremi Sonrası Salgın Hastalıklar

Türkiye, 17 Ağustos 1999'da meydana gelen Marmara Depremi ile büyük bir felaketle yüzleşti. Depremin etkisi sadece binaların yıkılması ve ekonomik kayıplarla sınırlı kalmadı; aynı zamanda depremin ardında salgın hastalıkların yaşanmasına neden olan çeşitli faktörleri ortaya çıkarmıştı.

1999 Türkiye Depremi, sadece fiziksel yıkımın ötesinde toplumsal ve sağlık sorunlarını da beraberinde getirdi. Deprem sonrasında yaşanan salgın hastalıklar, acil durum planlaması, altyapı güçlendirme ve hızlı müdahale önlemlerinin ne kadar kritik olduğunu gösterdi.

6 Şubat Depremi Sonrası Devam Eden Su Sorunu

6 Şubat depreminde de aynı şekilde fiziksel yıkımın dışında su kaynakları, hayvanların aç kalması gibi sorunlar nedeniyle insanlar sadece yıkım zararı görmedi, salgın hastalıklara karşı önlemler alınmaya çalışıldı.

İstanbul Beşiktaş 4 Mayıs Elektrik Kesintisi (Başlangıç ve Bitiş Saati, Tarihi) 2024 İstanbul Beşiktaş 4 Mayıs Elektrik Kesintisi (Başlangıç ve Bitiş Saati, Tarihi) 2024

İstanbul, Yıkım Dışında Hastalıkla da Mücadele Edecek!

Beklenen büyük İstanbul depremi için de aynı salgın hastalık riskleri olabileceği öngörüldü. Potansiyel felakete karşı alınan önlemler arasında, kanalizasyon ve içme suyu hatlarının yan yana gitmesi durumu da dikkat çeker. Bir deprem anında yaşanabilecek hasarlar, bu altyapı sistemlerinde ciddi sorunlara yol açabilir.

Deprem sırasında, altyapıda oluşan çatlaklar ve kırılmalar, kanalizasyon ve içme suyu hatlarını etkileyebilir. Bu durumda, kanalizasyon hatları içme suyu şebekesine karışabilir, suyun içindeki kirleticiler sağlık riski oluşturabilir.

Suların kesilmesi, hijyen koşullarının kötüleşmesine ve salgın hastalıkların yayılma olasılığının artmasına neden olabilir. İnsanlar susuzluk çeker, temel hijyen ihtiyaçlarını karşılayamazlar ve su teminindeki zorluklar sağlık sorunlarını artırabilir.

Bu durumda su temini sağlamak büyük bir problem haline gelir. Yolların kapanması, altyapı hasarı ve toplu taşıma sorunları, su dağıtımını ve acil yardımı engelleyebilir. İnsanların suya ulaşımı zorlaşırken, su temini ve hijyenin sağlanması acil bir ihtiyaç haline gelir.

Deprem öncesi hazırlık, acil durum planlaması ve altyapı güçlendirme, bu tür felaketlerin etkilerini en aza indirmek için kritik önem taşır.