Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, eşin rızası olmadan yapılan ev satışının güven sarsıcı bir davranış olduğuna hükmetti. Bu kararla, evini eşi habersiz satarak bir başkasına devreden erkek, boşanma davasında tam kusurlu bulundu.

Yaklaşık 30 yıllık evlilikleri boyunca birçok iniş çıkış yaşayan çift, erkeğin kendi adına kayıtlı evini, ilk evliliğinden olan oğluna devretmesiyle tamamen kopma noktasına geldi. Bu olayın ardından B.K. adlı kadın, Aile Mahkemesi'ne başvurarak boşanma sürecini başlattı. Boşanma davasında, erkeğin kendi adına kayıtlı olan evi, eşinin bilgisi dışında satmasını ve bu paranın bir kısmını ilk evliliğinden olan oğluna ev almak için kullanmasını gerekçe gösterdi.

Davalı kadın, iddiaların asılsız olduğunu öne sürerek, asıl evi terk edenin erkek olduğunu ve bu durumun kendisini zor durumda bıraktığını belirtti. Kadın, toplamda 100 bin TL tazminat talep ederken, erkek ise bu iddiaları reddetti.

Aile Mahkemesi'nin erkeğin lehine verdiği karar sonrası dava, Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'ne taşındı. Burada alınan kararda; erkeğin eşinin rızası olmadan taşınmazı sattığı, bu davranışının boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu belirtildi.

Dgb Coin Yorumları 2024 Günlük Dgb Coin Yorumları 2024 Günlük

Ancak, bu karar Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nde temyiz edildi. Yüksek mahkeme, Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararını bozarak, erkeğin eşinden habersiz olarak gerçekleştirdiği ev satışının, ekonomik güveni sarsıcı bir davranış olduğunu vurguladı. Bu eylemin, kadının kişilik haklarına saldırıda bulunduğu sonucuna vardı. Yargıtay, 4721 sayılı Kanun'un 174. maddesine göre kadına manevi tazminat ödenmesi gerektiğine karar verdi.

Bu emsal niteliğindeki karar, evlilikte eşlerin maddi konulardaki kararlarını birlikte alması gerektiğini bir kez daha ön plana çıkardı. Aynı zamanda, bu tür eylemlerin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve manevi tazminata yol açabileceği Yargıtay tarafından teyit edilmiş oldu.