Filistin'de işgal rejiminin şiddeti devam ederken, bu zorlu süreçte ailesinden haber alamayan Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüseyin Atvan, hem kendi ailesi hem de Filistin halkı için büyük bir endişe içinde. 7 Ekim'den bu yana Siyonistlerin düzenlediği saldırılarda birçok Filistinli hayatını kaybetti. Dr. Hüseyin Atvan, Filistin'de yaşayan ailesi ve 13 kardeşi ile iletişim kuramamış durumda ve bu belirsizlik onu derin bir endişeye sürüklüyor.
Röportaj Korkunç
Atvan 15 gündür ailesinden haber alamamış olmasına rağmen umudunu yitirmemiş durumda. Bu zorlu dönemde duygularını İLKHA Haber'e şu şekilde ifade etti. Filistin halkı için yaşanan bu trajedi karşısında, ailemle yeniden iletişim kurmanın ve onların güvende olduğunu bilmek istiyorum. Endişelerim sadece ailemle sınırlı değil, tüm Filistin halkı için. Bu zorlu dönemi birlikte aşacağımıza inanıyorum. Umarım barış ve huzur en kısa sürede geri döner. Dr. Hüseyin Atvan'ın yaşadığı bu zorlu süreç Filistin halkının yaşadığı güçlükleri ve belirsizlikleri yansıtan bir örnek olarak karşımıza çıkıyor. Kendisi ve ailesi gibi birçok insan, bu çatışma ve işgal döneminde endişe ve umutsuzluk içinde beklemeye devam ediyor.
Hüseyin Atvan Filistinli Doktorun Sesinden Dram
35 yaşındaki Hüseyin Atvan, Gazze'deki liseyi birincilikle tamamladıktan sonra, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı bursuyla Türkiye'ye gelerek üniversite eğitimi aldı. Şimdi ise Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 4 yıldır Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olarak görev yapıyor. Ancak, Filistin'de yaşanan trajediye sessiz kalamıyor. Atvan işgal rejiminin Gazze'ye saldırıları başladığından bu yana ailesine ulaşamadığını ve sevdiklerinin durumunu öğrenmek için şehit listelerini kontrol etmek zorunda kaldığını dile getiriyor. Gazze’deki koşulları şu şekilde anlatıyor. Filistin’de şu an su yok yemek yok internet yok elektrik yok. Konuşamazsınız şimdi çok kötü durumdalar.
Destek Gerek
Hüseyin Atvan Filistin halkının yaşadığı bu dramın dünya tarafından görmezden gelinmesine büyük bir tepki gösteriyor. Kendisi hem kişisel bir endişeyle hem de tüm Filistin halkının acısını yüreğinde hissederek, bu trajedinin farkındalığını artırmak ve yardım çağrısında bulunmak için sesini yükseltiyor. Filistin'deki insanların yaşadığı zorluklara ve belirsizliğe karşı duyarlılık oluşturarak, dünya kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışıyor.
