İnşai kelimesi yapı anlamına gelmekte olup, hukuki süreçte sıkça duyulabilecek bir terimdir. İnşai dava, hukuki bir durumun yaratılmasını, mevcut durumun değiştirilmesini ya da tamamen ortadan kaldırılmasını amaçlayan özel bir dava türüdür. Ancak, bu tür davaların işlerlik kazanabilmesi için, inşaî hakkın dava yoluyla kullanılmasının zorunlu olduğu belirli durumlar ortaya çıkmalıdır. Bu durumlar, maddî hukuk tarafından belirlenir ve sadece belirli şartların varlığında gerçekleşir.
İnşai Anlamı Nedir?
İnşaî haklar, tek taraflı bir irade açıklamasıyla kullanılır. Bu açıklama, karşı tarafa ulaştığında hemen etkisini gösterir. Ancak, maddî hukukun belirlediği durumlarda, mahkeme aracılığıyla kullanılması zorunlu kılınan inşaî hakların, mahkeme kararı olmadan kullanılamayacağına dikkat çekilir. İşte böyle bir durumda, inşaî hak sahibinin inşaî dava açması gerekmektedir.
Geleceğe Etkili İnşaî Etki: Hüküm Anında Doğar
İnşai davanın kabul edilmesi durumunda, hükümlere özgü nitelikteki inşaî etkinin, hükmün verildiği ve şeklî olarak kesinleştiği andan itibaren geçerli olacağı belirtilir. Kanunlarda aksine bir düzenleme olmadığı sürece, bu etki geçmişe değil; geleceğe etkili olur. Ancak, inşai hükümlerin geçmişe etkili olması son derece istisnaî durumları kapsar.
İnşai davaların sadece kanunda belirlenen durumlarda açılabileceği kabul edilse de, kanuni boşluk durumunda ve gerekli şartların varlığında, kıyas yoluyla inşai davaların diğer hukuki vakıalara da uygulanabileceği vurgulanır. Hatta, kanuni düzenleme olmasa dahi hakim, hukuk yaratma yetkisiyle yeni bir inşai dava ihdas edebilir.
Anlaşma Yoluyla İnşai Dava
Taraflar, kendi iradeleriyle inşai dava kararlaştırabilirler. Ancak, bu durumda kanun boşluğunu doldurmak söz konusu değildir. Taraflar, mevcut kanuni düzenlemelerde yer almayan bir inşai dava hakkı tesis etmek istediklerinde, anlaşarak bu yolu seçebilirler. Ancak, bu konuda mümkün olan anlaşmanın mümkünlüğünü belirlemek için, karşılaştırmalı hukuk doktrin ve uygulamasının tutumunu incelemek gereklidir.