İstanbul'un kalbinde, Gayrettepe'de meydana gelen dehşet verici yangın felaketi, sadece bir gece kulübü yangını değildi. Masquerade Club'un zemin katında meydana gelen facia, aslında binanın yapısındaki ciddi bir problemi ortaya çıkardı: Mekânın asıl tasarımının bir sinema salonu olarak planlanmış olmasıydı.
Yangının ardından gelen açıklamalarda, binanın yöneticisi Şule Şakat'ın ifadeleri dikkat çekiciydi. Binanın inşası sırasında, kulübün bulunduğu alanın sinema salonu olarak planlandığını belirtmesi, yaşanan yangının altında yatan gerçeği gözler önüne serdi. Üstelik, kulübün bulunduğu alanın gerçek işlevi, binanın planlarına yansıtılmamıştı; bu da olayın vahametini arttıran bir unsurdu.
İhmal İddiaları ve Önceden Uyarılar: Bir Facianın Öncesi!
İhmal iddiaları, yangın sonrası daha da güçlendi. Binanın yöneticisi, daha önce mekân sahibiyle yapılan görüşmelerde, tadilat sırasında ortaya çıkan ses ve güvenlik problemlerine dikkat çektiğini belirtti. Ancak yapılan uyarılara rağmen gerekli önlemlerin alınmaması, yangının kaçınılmaz hale gelmesine neden oldu. Dahası, binanın güvenliğine ilişkin önceden yapılan şikayetlerin göz ardı edilmesi, faciada ihmali olan tarafları daha da suçlu kıldı.
Yapısal Kusur mu? Yoksa İhmal mi?
Yangının sebebi, sadece mekânın gerçek kimliğinin gizlenmesiyle sınırlı değildi. İçeride kullanılan malzemelerin güvenliği ve yangına karşı alınan tedbirlerin yetersizliği gibi yapısal kusurlar da olayın bir parçasıydı. Binanın tadilatı sırasında, gerekli izinlerin alınamaması ve yapısal denetimlerin ihmal edilmesi, kaçınılmaz sonucu doğurdu. Bu noktada, yaşanan faciada sadece bir yanlış anlaşılma veya dikkatsizlik değil, sistemli bir ihmalkârlık ve sorumsuzluk da göze çarpıyordu.
İstanbul Gayrettepe'deki yangın felaketi, sadece bir mekânın yangını değil, altında yatan yapısal sorunları ve ihmalin vahametini ortaya koydu. Bu olay, sadece bir uyarı değil, ciddi bir ders niteliği taşıyor: Güvenlik ve yapısal uyumluluk, hayati öneme sahip ve göz ardı edilmemesi gereken konular arasında yer alıyor.
