Uzmanlar arasında İstanbul’un kaderini belirleyen büyük bir depremin kaçınılmaz olduğu konusunda genel bir görüş birliği var gibi görünüyor. Ancak yer bilimci Şener Üşümezsoy’un ilginç bir tezi var: İstanbul, beklenen büyük depremi yaşamayacak! Şaşırtıcı bir şekilde, Üşümezsoy, Marmara Denizi’ndeki fay hatlarının yeterli stres birikimine sahip olmadığını iddia ederek, şehrin büyük bir depremden kaçınacağını savunuyor.
Parsons’ın Modellemesi: Stres Yetersiz mi?
ABD’li jeofizikçi Tom Parsons’ın modellemesini inceleyen Üşümezsoy, Marmara Denizi’ndeki fay hatlarının 1509, 1719, 1766 ve 1894’teki büyük depremleri ürettiğini ancak şu anda kırılacak yeterli stres birikiminin oluşmadığını belirtiyor. Üşümezsoy’a göre, Parsons’ın çalışmaları, önümüzdeki dönemde Marmara’da beklenen depremin boyutunu küçültüyor.
Deprem Beklentileri Ne Diyor?
İstanbul’da deprem konusunda birbirinden farklı görüşler de bulunuyor. Prof. Dr. Ahmet Övgün Ercan, Üşümezsoy’a benzer bir şekilde, Marmara Denizi’nde olacak depremin büyüklüğünün 7’ye ulaşmayacağını iddia ederken, Prof. Dr. Naci Görür ise en az 7 büyüklüğünde bir depremin kaçınılmaz olduğunu savunuyor. Hatta Görür, iki fay hattının aynı anda kırılması durumunda, Kahramanmaraş’taki gibi, büyüklüğünün 7.4’ü aşabileceği uyarısında bulunuyor.
Endişe ve Hazırlık Sürerken İstanbul Ne Yapmalı?
İstanbul için büyük bir depremin beklenmesi, şehir sakinlerini endişeye sürüklerken, uzmanlar arasındaki bu çeşitli görüşler, deprem hazırlıkları konusundaki kamuoyu bilincini artırmak adına daha fazla tartışmayı beraberinde getiriyor. Şehir, bu farklı perspektifleri değerlendirirken, deprem riskine karşı alınacak önlemleri güçlendirmeli ve halkı bilinçlendirme çabalarını artırmalıdır.