Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Kuzey Irak’taki terör kamplarına yönelik kış operasyonlarıyla bölgedeki terör unsurlarını kontrol altında tutmaya devam ediyor. Bu operasyonların neden kış aylarında gerçekleştiği ve terör örgütü PKK’nın sızma girişimlerine karşı TSK’nın nasıl bir strateji izlediği merak konusu. Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, bu konudaki önemli değerlendirmelerde bulundu.
2019 yılından itibaren TSK, terörle mücadelede yeni bir konsepti hayata geçirdi. Hakurk’tan başlayarak komando tugaylarıyla ileri harekata geçen TSK, Pençe-Kilit serisi operasyonlarla bölgedeki tepeleri ele geçirip üs bölgelerine dönüştürdü. İsmail Hakkı Pekin’e göre, bu operasyonlarla birlikte sınırdaki bir duvar örülerek terör örgütünün sızma girişimleri engellenmeye çalışılıyor.
Üs Bölgelerinin Rolü Sızma Olasılığını Azaltıyor
Pençe-Kilit operasyonları sonucunda oluşturulan üs bölgeleri, terör unsurlarının bölgeden temizlenmesine katkı sağlıyor. Pekin, 100 civarında üs bölgesinin, PKK’nın sınır ötesi sızma ve hareket kabiliyetini kısıtlamak amacıyla kurulduğunu belirtiyor. Bu üs bölgeleri, terör örgütünün hareket ve manevra alanını daraltarak Türkiye’ye sızma olasılığını azaltıyor.
Kış Operasyonlarının Stratejik Önemi
TSK’nın kış aylarında operasyonlar düzenlemesinin arkasındaki stratejik önem, terör örgütünün zorlu kış koşullarında etkisiz hale getirilmesine dayanıyor. İsmail Hakkı Pekin’e göre, teröristlerin bu dönemde zorlanması, üs bölgelerinin etkinliğini artırıyor ve Türkiye’ye sızma girişimlerini engelliyor.
Diplomasi ve Devam Edilecek Konsept
Üs bölgeleri ve kış operasyonlarının sahadaki başarısı, diplomasinin devreye girmesiyle destekleniyor. Pekin, terörle mücadelede yeni konseptin devam etmesi gerektiğini vurgulayarak, eksikliklerin giderilmesi ve şehitler için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini ifade ediyor.
TSK’nın Kuzey Irak’taki terörle mücadele stratejisi, kış operasyonları, Pençe-Kilit serisi ve üs bölgeleriyle şekilleniyor. Bu strateji, terör örgütünü zor durumda bırakarak Türkiye’nin güvenliğini sağlamayı amaçlıyor. Diplomasiyle desteklenen bu yaklaşımın, terörle mücadelede etkili bir yöntem olduğu savunuluyor.