NASA’nın gökbilimcileri, uzayın derinliklerinden gelen ve açıklanamayan bir sinyalin peşinde. Polly Thompson’ın haberine göre, Fermi Gama ışını Uzay Teleskobu’ndan alınan 13 yıllık veriler incelenirken, galaksimizin dışından gelen gizemli bir sinyal tespit edildi. Bu keşif, bilim dünyasında büyük heyecana yol açtı.
NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nin Şaşırtıcı Buluşu
NASA’ya bağlı Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nden Francis Reddy, bu sinyalin galaksimizin dışından gelen ve henüz açıklanamayan bir unsur olduğunu belirtti. Uzmanlar, bu gizemli sinyalin kaynağını ve doğasını anlamak için çalışmalarını sürdürüyor.
Enerjik Işık Patlamaları ve Gama Işınları
Gama ışınları, genellikle yıldız patlamaları veya nükleer patlamalar sırasında ortaya çıkan enerjik ışık patlamalarıdır. Bu keşif, ekip başka bir şey ararken tamamen tesadüfen gerçekleşti. Maryland Üniversitesi ve NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nden kozmolog Alexander Kashlinsky, bu buluşun tamamen tesadüfi olduğunu ve aradıklarından çok daha güçlü bir sinyal keşfettiklerini ifade etti.
Kozmik Mikrodalga Arka Plan ve Gama Işını Dipolü
Bilim insanları, evrenin en eski gama ışını unsurlarından biri olan kozmik mikrodalga arka planın (CMB) peşindeyken, benzer bir yönden gelen ve şimdiye kadar saptadıkları en enerjik kozmik parçacıklardan bazılarını içeren bir sinyal keşfettiler. Bu sinyal, Goddard’dan astrofizikçi Chris Shrader tarafından belirtildiği gibi, CMB’den farklı bir dipol yapısına sahip ve beklenenden 10 kat daha büyük bir büyüklüğe sahip.
Bilimsel Bulmacanın Parçaları
Bu keşif, bilim insanlarına evrenin erken dönemlerine dair yeni ipuçları sunuyor. CMB dipolünün büyük boyutları ve yönü, çok genç bir evrenin fiziksel süreçleri hakkında daha fazla bilgi sağlayabilir. Araştırma makalesinin ortak yazarı Fernando Atrio-Barandela, bu tartışmanın, evrenin ilk anlarına dair anlayışımızı derinleştirebileceğini belirtti.
2017’deki Kozmik Gama Işını Kaynağı ile Bağlantı
Araştırmacılar, bu keşfin 2017 yılında Arjantin’deki Pierre Auger Gözlemevi tarafından gözlemlenen kozmik bir gama ışını kaynağıyla bağlantılı olabileceğine inanıyorlar. Bu iki olayın tanımlanamayan tek bir kaynaktan kaynaklanmış olabileceği düşünülüyor.
NASA’nın Keşfinin Önemi
NASA’nın bu şaşırtıcı keşfi, gökbilim alanında büyük bir ilerleme olarak değerlendiriliyor ve dipol yapısının nasıl meydana geldiğine dair mevcut teorilere meydan okuyabilir ya da bunları teyit edebilir. Bu keşif, uzayın derinliklerindeki sırları çözmede ve evrenin erken dönemlerine dair bilgilerimizi genişletmede önemli bir rol oynayabilir.
Astrofizikte Yeni Bir Sayfa
Bilim insanları tarafından yapılan bu keşif, astrofizik alanında yeni bir sayfa açıyor. Elde edilen bulgular, evrenin yapısını ve geçmişini anlamak için yeni yollar sunabilir. Ayrıca, galaksi dışı sinyallerin kaynakları ve doğaları hakkında daha fazla bilgi edinmek, gelecekteki araştırmalara yön verecek ve evrenin sırlarını çözmeye yardımcı olacak.