Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nurettin Yıldız, çocuk evlilikleri konusunda yaptığı çarpıcı açıklamalarla gündemde. İslam’a uygun olduğunu savunan Yıldız’a tepkiler çığ gibi büyüyor.
Nurettin Yıldız’ın Çocuk Evlilikleri Konusundaki İddiası
Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nurettin Yıldız, çocuk evliliklerinin İslam’a uygun olduğunu iddia ederek, “Evlilikle ilgili şeriatımız İslam’ın yaş haddi yoktur. Bluğ çağından önce de bir çocuk evlenebilir” şeklinde çarpıcı bir açıklama yaptı. Bu sözler, toplumda geniş bir tartışma yaratırken, İslam’ın çocuk evliliklerine ne kadar izin verdiği konusundaki görüş ayrılıklarını ortaya koydu.
Yıldız Evlilik Argümanını Kuran’a Uyarladı
Yıldız’a göre, küçük çocukların da evlenebileceği yönündeki hüküm, Kuran’ın Talak Suresi’nin 4. ayetinde yer alıyor. Yıldız, “Aybaşı olmamışlar üç ay beklesin diyor. Kim aybaşı olmaz? Çocuk yaştakiler. Bu, Kuran’ın çocukların aybaşı olmadan önce evlenebileceğini kabul ettiği anlamına geliyor” ifadeleriyle iddiasını güçlendirmeye çalıştı.
Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor
Ancak, bu sözler toplumda büyük tepki uyandırdı. İlahiyatçı ve filozof Prof. Dr. Şahin Filiz, bu tür iddiaların laik hukuka ve Türk toplumunun kültürel değerlerine meydan okuduğunu belirtti. Prof. Dr. Filiz, “Bu açıkça sapkınlıktır” dedi. Filiz, ayrıca “Ergenlikten önce bile çocuklarla evlenilebileceğini iddia etmek, çocuklara yönelik cinsel taciz ve saldırganlığı meşrulaştırmaktır. Nikah ve evlilik, İslam’da teşvik edilmiş olsa bile, Kuran’a inanıp inanmama veya şeriatın bir gereği ile ilgili değildir. Çocuk evliliğini savunmak, Kuran’a ve İslam’a inanmakla eşdeğer tutulamaz” şeklinde sert bir eleştiri getirdi.
Toplumsal Değerlere Aykırı Bir İddia
Prof. Dr. Filiz’in vurguladığı gibi, Nurettin Yıldız’ın iddiaları sadece dini bir tartışma değil, aynı zamanda toplumsal değerlere aykırı bir görüşü yansıtıyor. Çocuk hakları ve korunması, toplumun genel kabul görmüş normları arasında yer alırken, bu tür açıklamaların bu normlarla çeliştiği görülüyor.
Nurettin Yıldız’ın çocuk evlilikleri konusundaki çıkışı, İslam’ın yorumlanması ve toplumsal normlar arasındaki gerilimi bir kez daha gündeme getirdi. Toplumun farklı kesimlerinden gelen tepkiler, bu tür konularda daha duyarlı bir toplum olma yolunda adımlar atmanın önemini bir kez daha ortaya koyuyor.