Tahta at, Troya Savaşı'na ve Homeros'un destanlarına dayanan bir hikayedir. İthaka Kralı Odysseus'un askerleri, tahta atın içerisine gizlenerek Troya'yı fethetmişve bu olay zamanla savaş hilesi olarak anılmıştır. Tahta at, 1973 yılında dönemin Çanakkale Müze Müdürü İlhan Akşit'in önerisiyle yapımına başlanmış ve 1974'te tamamlanarak ziyarete açılmıştır. Yaklaşık 15 metre yüksekliğindeki yapı, çam kerestesi kullanılarak inşa edilmiştir.

TROYA ATININ ÖNEMİ

Troya atı, tüm dünya arkeolojisi için önemli bir simge olarak kabul edilmektedir. Antik kentte yer alan tahta at, hikayenin sembolleştiği bir eserdir. Özellikle ziyaretçilerin atın içine girerek savaş hilesini daha iyi anlamaları, algılamaları ve yaşamaları bakımından önemli bir objeye dönüşmektedir. Tahta atın yenilenmesi, turizm mevsiminde ziyaretçilerin atın içine girerek Troya Savaşı öyküsünü kendi açılarından hissetmelerine imkan sağlayacaktır.

Sertab Erener Eurovision Şarkı Yarışması Final Şarkısını İzle 2024 Sertab Erener Eurovision Şarkı Yarışması Final Şarkısını İzle 2024

TROYA ATI GERÇEKTEN YAŞANDI MI?

Troya atı hikayesi, Homeros'un İlyada Destanı'nda geçmektedir. Ancak bu destanda Troya atıyla ilgili net bir veri bulunmamaktadır. Bu nedenle, Troya atının gerçekte var olup olmadığı hakkında pek çok teori ortaya atılmıştır. Bazı arkeologlar, geç Tunç Çağı denilen dönemdeki bir savaşta koçbaşı türü saldırı aletinin ata benzeyen bir savaş aletine dönüştürüldüğünü öne sürmüşlerdir. Diğer bir teori ise Troya'da arkeolojik bir depremin olduğu ve savaş sırasında Troya'nın bu deprem nedeniyle zayıflayarak fethedildiği yönündedir. Üçüncü bir teori ise Troya atı hikayesinin mitolojisinin Anadolu'da o dönemdeki kütsel hayvan biçimli kapların sembolü olarak kullanılmış olabileceği yönündedir. Ancak tüm buteorilerin yanı sıra, Troya atı hikayesi yaklaşık 3 bin yıldır anlatılmakta ve günümüzde de en bilinen öykülerden biri olarak kabul edilmektedir.

EFSANE YENİDEN DOĞUYOR

Troya Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rüstem Aslan, tahta atın tüm dünya arkeolojisi için önemli bir simge olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, atın yenilenmesiyle birlikte efsanenin yeniden doğacağına dikkat çekmiştir. Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük de tahta atın yenilenmesi sırasında dışını kaplayan file şeklindeki koruma amaçlı yapıda yazan "Efsane yeniden doğuyor" ifadesi ve görsellerle, tüm yolların Troya'dan başladığının vurgulandığını dile getirmiştir. Troya'nın oldukça önemli bir antik kenti olduğunu ve dünya turizminde önemli bir yere sahip olduğunu da eklemektedir.

Sonuç olarak, tahta atın yenilenmesiyle birlikte Troya Antik Kenti'ne gelen ziyaretçilerin daha iyi bir deneyim yaşayacakları ve efsaneyi daha iyi anlayacakları düşünülmektedir. Troya atı efsanesi, yaklaşık 3 bin yıldır anlatılmakta ve günümüzde de tüm dünyada bilinmektedir. Bu nedenle, tahta atın yenilenmesiyle birlikte efsanenin yeniden doğacağına ve Troya Antik Kenti'nin turizm açısından daha da önem kazanacağına kesin gözüyle bakılmaktadır.