Galata Köprüsü'nde Gazze için düzenlenen eylemin gölgesinde, Türkiye'den İsrail'e yapılan ihracat rakamları TV ekranlarına damga vurdu. Adıgüzel, Türkiye İstatistik Kurumu'nun verileriyle İsrail'e yapılan milyarlarca dolarlık ihracatı gündeme getirdi. Metiner ise "Büyük bölümü Filistin'e gidiyor olabilir" yorumuyla karşılık verdi. Ancak Adıgüzel'in yanıtı oldukça sert oldu: "İsrail, Filistin'e su bile vermiyor, ne diyorsun sen?"

Mustafa Adıgüzel, 500'ün üzerinde gemi ile gerçekleşen ihracatın detaylarını paylaştı ve lojistiğin savaşın seyrini nasıl değiştirebileceğine dikkat çekti. İsrail'e yapılan ihracatın geçen yıla göre değişmediğini belirten Adıgüzel, özellikle silah ihracatının iki kat arttığına ve 2023 yılı ilk on ayında 629 milyon dolarlık demir-çelik ihracatı yapıldığına vurgu yaptı. Bu rakamların, ağır sanayide kullanımı göz önünde bulundurulduğunda, ciddi endişeleri beraberinde getirdiğini dile getirdi.

Adıgüzel, ihracat yapan firmaların çoğunun hükümete yakın olduğunu ve bu durumun topyekûn bir mücadele verilmesini engellediğini iddia etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Binali Yıldırım'ın oğullarının bazı ihracat firmalarıyla ilişkilendirildiğini ve bunların açıklığa kavuşturulmasını talep etti.

Metiner'in ihracat kalemlerinin çoğunun Filistin’e gittiğine dair iddiası, Adıgüzel tarafından şiddetle reddedildi. Adıgüzel, "İsrail'in Filistin'e su bile vermediğini" ve 4,5 milyar dolarlık ihracatın mümkün olmadığını belirtti. Tartışma, İstanbul Ticaret Odası kayıtlarının açıklanması ve ihracat yapan firmaların kimler olduğunun tespit edilmesi çağrısıyla son buldu. Adıgüzel, bu sayede "Filistin'deki çocuk ölümlerinden sorumlu olanların ve ülkeye ihanet edenlerin" ortaya çıkarılmasını istedi.

Bu sert ve çarpıcı tartışma, hem TV ekranlarını hem de sosyal medya gündemini sarsarken, Türkiye'nin dış politikası ve etik sorumlulukları hakkında ciddi soru işaretleri uyandırdı.