İstanbul’da, bebek acil hastalarını anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek haksız kazanç elde ettiği ve bazı bebeklerin ölümüne neden olduğu iddia edilen “Yenidoğan Çetesi”nin yargılanması 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Dava, 47 sanık hakkındaki ağır suçlamalar ve iddialarla kamuoyunun dikkatini çekmiş durumda. İşte beşinci günde yaşanan gelişmeler…
Savunmalar Dikkat Çekiyor
Davanın beşinci gününe, çete yöneticisi olduğu iddia edilen tutuklu sanık Funda Özen’in savunması damga vurdu. Reyap Hastanesi’nde medikal muhasebeci olarak çalıştığını belirten Özen, faturalar ve hasta sevkleriyle ilgili suçlamaları reddetti. Mahkeme başkanının, SGK faturalarını usulsüz şekilde değiştirdiği ve başka bir sanık olan Hasan Basri Gök ile yaptığı telefon görüşmesinde “Tarihleri değiştirdim, şanslısınız” dediği iddialarını sorması üzerine Özen, böyle bir yetkisi olmadığını savundu.
Sanıklardan Esenyurt Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Renas Kılıç ise, hastaların özel hastanelere sevk edilmesine ilişkin suçlamaları kabul etmedi. Kendisine yöneltilen, “Hastaları usulsüz şekilde Reyap Hastanesi’ne sevk etmekle suçlanıyorsunuz” sorusuna, bu sevklerin kişisel menfaat sağlamak için yapılmadığını ifade etti.
İddianamedeki Ağır Suçlamalar
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, örgüt liderleri olarak sanık doktorlar Fırat Sarı ve İlker Gönen gösteriliyor. İddialara göre çete, hastaların durumlarını olduğundan daha ağır gösterip SGK’dan yüksek meblağlarda ödeme aldı. Ayrıca, bazı bebeklerin durumunu kötüleştirerek daha uzun süre hastanede kalmalarını sağladı ve hasta yakınlarından fazla para tahsil etti.
Esas amaçlarının, bebeklerin sağlık durumlarını iyileştirmek yerine maddi kazanç sağlamak olduğu belirtilen iddianamede, 10 bebeğin ölümünden dolayı “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan örgüt liderleri için toplamda 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
İlk Bulgular ve Kapatılan Hastaneler
Soruşturma sürecinde İstanbul’da 9, Tekirdağ Çorlu’da ise 1 hastanenin ruhsatı iptal edildi. Bu hastanelerde tedavi gören hasta bebekler, kamu hastanelerine sevk edildi. Çetenin faaliyetlerinden doğrudan etkilenen ailelerin yaşadığı mağduriyetler, duruşmalar boyunca sıkça gündeme getiriliyor. Ayrıca, soruşturmayı yürüten savcıyı ölümle tehdit eden kişilerin tutuklanması, davanın güvenlik boyutuna da dikkat çekti.