Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi'nden (ZBEÜ) bir grup bilim insanı, ülkenin deprem riskini daha detaylı anlamak ve potansiyel felaketleri önceden tahmin etmek üzere devrim niteliğinde bir adım attı. Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu liderliğindeki ekip, coğrafi bilgi sistemleri ve yapay zeka teknolojilerini birleştiren yenilikçi bir deprem tehlike yazılımı geliştirdi. Bu yazılım, Türkiye'nin dört bir yanındaki fay hatlarını analiz ederek, 7 ve üzeri büyüklükte depremler üretebilecek potansiyel tehlikeleri ortaya çıkardı.

Yapay Zekanın Gücüyle Keşfedilen 7+ Şiddetinde Sarsacak 4 Fay Hattı

Yazılım, tarihsel deprem verilerini ve yıllık yeryüzü hareketlerini değerlendirerek, fay hatlarının mevcut gerilim durumunu renk kodlarıyla gösteriyor. Mavi, yeşil ve kırmızı tonlar, fayların rahat, orta ve yüksek gerginlik seviyelerini temsil ediyor. Kutoğlu'nun açıklamalarına göre, Doğu Anadolu'da ve Marmara Bölgesi'nde özellikle dört fay hattı alarm veriyor. Bunlardan biri Erzincan yakınlarındaki Yedisu Fayı iken, diğer üçü Marmara Denizi ve çevresinde konumlanıyor.

Fay Hatları

Güneş Patlaması Ne Zaman Olacak? 2024 Mayıs Güneş Patlaması Ne Zaman Olacak? 2024 Mayıs

Marmara: Bir Deprem Kıskacında

Prof. Dr. Kutoğlu, Marmara Bölgesi'nde özellikle 1999 İzmit Düzce depreminden sonra soğumuş olarak görünen fayların altında, derinlerde biriken gerginliğe dikkat çekiyor. Sakarya'dan Geyve'ye uzanan hatlarda ve Bandırma ile Erdek civarında kırmızıya dönen bölgeler, yüksek bir deprem riskini işaret ediyor. İstanbul için ise, sadece kuzeydeki değil, aynı zamanda güneydeki fay hatlarının da büyük bir tehdit oluşturduğu vurgulanıyor.

Geçmişten Gelen Uyarılar ve Geleceğe Dair Endişeler

Araştırma, fay uzunluğunun 30 kilometreyi aştığı noktalarda, 7 ve üzeri büyüklükte depremler üretme potansiyelinin belirgin şekilde arttığını gösteriyor. Kutoğlu, geçmişte bu fayların zaten büyük depremler ürettiğine dair tarihsel kanıtları hatırlatarak, özellikle Bandırma ve Erdek civarındaki gerginlik seviyelerinin endişe verici olduğunu belirtiyor.

Bu bulgular, Türkiye'nin deprem hazırlık ve müdahale stratejilerini yeniden gözden geçirmesi için bir çağrı niteliğinde. ZBEÜ'nün geliştirdiği yazılım, potansiyel felaketlerin önceden tespit edilmesine ve bu sayede can ve mal kaybının önlenmesine büyük katkı sağlayabilir. Ancak bu teknolojinin sunduğu bilgilerin etkin bir şekilde kullanılması, hem hükümetin hem de yerel toplulukların sorumlu ve bilinçli hareket etmesini gerektiriyor. Bilim ve teknolojinin rehberliğinde, Türkiye'nin bu tehditlere karşı daha güçlü ve hazırlıklı olması mümkün.