Son günlerde Akdeniz'in berrak suları, tehlikeli bir misafiri ağırlıyor: zehirli göçmen denizanaları. Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İşleme Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, bu denizanası türünün, 'rhopilema nomadica' olarak bilinen ve zehirli olan bir tür olduğunu vurguluyor. Sahilden uzakta yoğun olarak bulunan bu tür, dalga etkisiyle kıyılara doğru sürükleniyor.
Prof. Dr. Ayas, gözlemlerine dayanarak, denizanalarının popülasyonunun her geçen gün arttığını belirtiyor. Bu artışın arkasında ise balıkçılık faaliyetlerinin etkisi olduğunu ifade ediyor. Denizanalarının, planktonlar ve küçük balıklarla beslendiğini ve bu nedenle besin zincirinde önemli bir rol oynadığını vurguluyor. Ancak, denizanalarının aşırı çoğalmasıyla ekosistemin dengesinin bozulabileceği uyarısını yapıyor.
Göçmen Denizanaları Turizmi Etkileyecek!
Özellikle turizm sezonunda, denizanalarının sahillerde bulunması ciddi bir turist kaybına neden olabileceğini belirten Prof. Dr. Ayas, geçmişte Mersin Körfezi'nde turizm faaliyetlerini olumsuz etkileyen bu durumun dikkatle izlenmesi gerektiğini vurguluyor. Ancak, mart ayının sonunda caretta carettaların sahillere gelmesiyle denizanalarının popülasyonlarının azalacağı öngörüsünde bulunuyor.
Zehirli olmaları nedeniyle ciddi sağlık riskleri oluşturan denizanalarına temasın kesinlikle kaçınılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ayas, halkı uyarıyor. Denizanalarına dokunmanın, hatta ölü olanlarına bile temas etmenin riskli olduğunu ifade ediyor. Denizanalarının salgıladığı zehirli sıvılar, ciddi lezyonlara neden olabileceği gibi alerjik reaksiyonlara da yol açabiliyor. Bu durumda, temas halinde derhal deniz suyuyla yıkanması, varsa sirke uygulanması ve en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini belirtiyor.
Denizanalarıyla Başa Çıkma Stratejileri
Denizanalarının yoğun olduğu bölgelere girişin mümkünse kaçınılması gerektiğini öneren Prof. Dr. Ayas, bu türlerin ekosistem üzerindeki etkilerini azaltmak için uzun vadeli çözümlerin aranması gerektiğini vurguluyor. Besin zincirindeki dengeyi koruyarak, denizanalarının aşırı çoğalmasını engellemenin önemine dikkat çekiyor.
Akdeniz'in sularında yayılan göçmen denizanaları tehlikesi, sadece bir yerel sorun olmaktan çıkıp ekonomik ve ekolojik etkileriyle geniş bir perspektif kazanıyor. Bu nedenle, bilimsel çalışmaların ve toplumsal farkındalığın artırılmasıyla, denizanalarının kontrol altına alınması ve ekosistemin dengesinin korunması için adımlar atılması gerektiği ortaya çıkıyor.
