Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA), Ege Denizi'ndeki Santorini Adası çevresinde meydana gelen ve 28 Ocak’tan itibaren yoğunlaşan depremlerle ilgili ortak bir ön değerlendirme raporu yayımladı. Raporda, Ege’deki bu sismik aktivitenin, volkanik hareketliliğe yol açma ihtimalinin bulunduğu belirtilerek, olası bir volkanik patlama ve buna bağlı tsunami etkilerinin Türkiye’ye kadar ulaşabileceği vurgulandı.

Raporda, Santorini Adası ve çevresindeki depremlerin sayısının 900’ün üzerine çıktığı ve en büyük depremin 5,1 büyüklüğünde olduğu ifade edildi. Depremler, Kolumbo Volkanı'nın bulunduğu bölgede yoğunlaşırken, bu volkanik kompleksin aktif bir yapıya sahip olduğu hatırlatıldı. Kolumbo Volkanı'nın en son 1950 yılında patladığı ve patlama sonrası oluşan tsunami dalgalarının Türkiye kıyılarına kadar ulaştığı bilgisi raporda yer aldı.

Olası Volkanik Patlama ve Tsunami Tehlikesi

Raporda, devam eden sismik aktivitenin potansiyel bir volkanik patlamayı tetikleyebileceği belirtildi. Bu durumun, magma odasına bağlı sismik hareketlerden veya tektonik hareketlerle meydana gelebileceği ifade edildi. Olası bir volkanik patlama sonrası, volkanik kül, piroklastik akışlar ve tsunami gibi tehlikelerin Türkiye'yi etkileyebileceği kaydedildi. 2011-2012 yıllarında benzer bir sismik yoğunluk yaşanmış olsa da bu durum herhangi bir volkanik patlamaya yol açmamıştı.

Raporda, Ege Denizi’nde son 10 bin yılda birkaç kez püsküren aktif volkanlar bulunduğu ve bu volkanların çoğunun Milos, Santorini ve Nisiros gibi bölgelerde yoğunlaştığı ifade edildi. Ayrıca, Ege-Anadolu levhası ile Afrika levhası arasındaki Ege Dalma-Batma Zonu’ndan geçen sınırın, Santorini depremlerine etkide bulunabileceği belirtildi.

AFAD ve MTA, bu sismik aktivitenin Türk bilim insanları ve araştırmacılar tarafından dikkatle takip edildiğini vurgularken, sosyal medyadaki spekülatif paylaşımlara itibar edilmemesi gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Resmi açıklamaların dışında yapılan paylaşımlara karşı dikkatli olunması gerektiği ifade edildi.

Bu gelişmeler ışığında, Ege Denizi'ndeki sismik aktivitelerin, bölgedeki volkanik ve tsunami tehlikeleriyle birlikte dikkatle izlenmeye devam edeceği bildirildi.