Concorde’un 2003’te emekliye ayrılmasından sonra ticari yolcu uçağının ilk kez ses hızını aşması süpersonik yolculukların geleceği için önemli adım olarak kabul ediliyor. Bu başarı süpersonik uçuşların yeniden başlamasına yönelik umutları artırırken gelecekteki ticari uçuşlar için de heyecan verici gelişme olarak kayıtlara geçti.
XB-1’in İlk Süpersonik Uçuşu
Boom’un geliştirdiği XB-1 Kaliforniya’daki Mojave Hava ve Uzay Üssü’nden kalkış yaptı Baby Boom olarak adlandırılan uçak test pilotu Tristan Brandenburg komutasında başarılı bir test uçuşu gerçekleştirdi. Uçuş yaklaşık 35 dakika sürdü ve süre boyunca XB-1 üç defa Mach 1 hızını aşarak büyük başarıya imza attı. Mach 1 ses hızına karşılık gelmektedir. Uçuş ticari süpersonik uçuşların yeniden başladığı anlamına geliyor.
XB-1 test uçuşu sırasında 35 bin fitte Mach 1.1’e yani yaklaşık 1.358 km/s hıza ulaştı. Mach 1’in ses hızına denk geldiği unutulmamalıdır. Yükseklikle beraber ses hızının değeri de değişmektedir. Bu süpersonik uçuşların çevresel faktörlere bağlı olarak daha verimli ve kontrollü şekilde yapılabilmesi için önemli adım olmuştur. XB-1 sadece ses hızını aşmakla kalmadı. Aynı zamanda süpersonik uçuşu daha sessiz ve çevre dostu hale getirmek amacıyla da özel olarak tasarlanmıştır.
Yenilikçi Yaklaşımlar ve Verimlilik
XB-1 aerodinamik yapısı ile gelişmiş motorlarıyla dikkat çekerken aynı zamanda süpersonik uçuşlarda genellikle karşılaşılan yüksek ses patlamalarını minimize etmek amacıyla özel olarak tasarlanmıştır. 1:3 ölçekli bir prototip olarak üretilen XB-1 gelecekteki ticari süpersonik uçuşların daha sürdürülebilir olabilmesi için bir temel oluşturmaktadır. Tasarımında kullanılan yenilikçi malzemeler ile motor teknolojileri uçuşların daha verimli ve çevre dostu olmasına olanak sağlamaktadır.
Boom Supersonic XB-1 ile elde edilen veriler ışığında ticari süpersonik yolcu uçağı Overture’ı geliştirme sürecine devam etmektedir. Overture 80 yolcu taşıma kapasitesine sahip olacak ve Mach 1.7 hızına ulaşması hedefleniyor. Bu uçak %100 sürdürülebilir havacılık yakıtı kullanarak çevresel etkileri minimize etmeyi amaçlıyor.
