İsrail'in El-Ahli Arab Hastanesi'ne düzenlediği saldırının "savaş suçu" olarak değerlendirilmesi, İsrail-Filistin çatışması sırasındaki olayların ciddiyetini yansıtıyor. Ancak savaş suçu tanımı herkes için net bir kavram değil. Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü, bu tür suçları tanımlar ve bu suçlar arasında hastane saldırıları da yer almaktadır.
Savaş suçu tanımı çok ciddi insan hakları ihlallerini içerir ve bu suçlar, uluslararası hukukun temel normlarına karşı gelmek anlamına gelir. Bu nedenle bu tür suçlarla suçlananlar için ciddi sonuçları olabilir. Ancak bu tür suçları yargılamak için, Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi özel bir mahkeme tarafından yetkilendirilmek gerekir.
El-Ahli Arab Hastanesi'ne yapılan saldırının savaş suçu olarak kabul edilmesi için, uluslararası bir mahkeme tarafından yargılanması gerekecektir. Ancak İsrail, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne dâhil olmadığı için, bu mahkeme tarafından yargılanma ihtimali düşüktür. İsrail, bu tür suçlamaları reddetmiş ve UCM'nin Filistin'deki olaylarla ilgili yargılama yapma yetkisini tanımamıştır.
Savaş suçlarının sadece kişilere karşı işlenmediğini, aynı zamanda sivil halka karşı da bilinçli saldırıları içerdiğini unutmamak önemlidir. Uluslararası hukuk, savaşın vahşetini en aza indirmeyi amaçlayan savaş hukukunu içerir. Ancak her ne olursa olsun, bu tür çatışmalarda sivil halkın korunması büyük bir öneme sahiptir ve savaş suçlarına karşı sorumluların hesap vermesi gerekmektedir. Umarız tüm taraflar arasında barışçıl bir çözüm bulunur ve sivil halkın zarar görmesi sona erer.
