Eskişehir'de yaşayan 35 yaşındaki makam şoförü Samet Söğütözü, miyop rahatsızlığı nedeniyle gözlüklerinden kurtulmak için Ankara’da özel bir hastanede göz içi lens ameliyatı oldu. Ancak ameliyat sonrası bir gözü tamamen, diğer gözü ise yüzde 90 oranında görme yetisini kaybetti. Söğütözü, “Doktora güvendiğim için ameliyat oldum, 5. gün gözlerim hiç görmedi” dedi. Olayla ilgili hem Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu hem de Eskişehir Tüketici Mahkemesi’ne tazminat davası açıldı.

Gözlükten Kurtulacaktım, Hayattan Oldum"

2021 yılında miyop rahatsızlığı için bir çözüm arayan Samet Söğütözü, Ankara'daki bir özel hastanede "göz içi lens" ameliyatı olmaya karar verdi. Ameliyat öncesinde doktorunun kendisine "3 gün içinde iyileşeceksin, 5. gün araba kullanabilirsin" dediğini söyleyen Söğütözü, aynı anda her iki gözünden de ameliyat oldu. Ancak ameliyatın ardından başlayan ağrılar ve bulanık görme şikayetleri kısa sürede görme kaybına dönüştü.

Ameliyatın 5. günü gözlerinin buğulu görmeye başladığını ve hiçbir şeyi net seçemediğini ifade eden Söğütözü, şunları söyledi:

"Yanımda refakatçi olmadan yürüyemiyordum. Gözlerim hiç görmüyordu. Amcamla birlikte Ankara'ya doktora gittik. Doktor, 'İlk defa başıma böyle bir şey geliyor' dedi. 5. gün itibarıyla gözlerim tamamen görmüyordu."

Söğütözü, yaşadığı olay nedeniyle sevdiği işini yapamaz hale geldiğini belirtti. 2,5 yıldır araç kullanamadığını ve yaşam kalitesinin ciddi anlamda düştüğünü belirten Söğütözü, "Özgür bir insandım, 81 ili geziyordum, insanları gezdirmeyi seviyordum. Şimdi evden bile çıkamıyorum" diyerek duygularını dile getirdi.

"Sağ gözüm tamamen görmüyor, sadece ışık algılayabiliyorum. Sol gözüm ise yüzde 10-15 oranında görüyor. Babam yanımdan geçse tanıyamam. Doktor bana 'Risk yok, 3 günde iyileşeceksin' dedi ama şu an geldiğim durum ortada. Gözlerim gittikten sonra 100 trilyon verseler ne olur ki?"

Ameliyat sonrası Eskişehir’e dönen Söğütözü, gözlerindeki sorun devam edince tekrar Ankara’daki özel hastaneye başvurdu. Ancak gözlerindeki görme kaybının düzelmediğini fark edince Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Dava sürecinin başlamasıyla Sağlık Bakanlığı Mesleki Sorumluluk Kurulu devreye girdi ve ameliyatı gerçekleştiren Prof. Dr. N.Ç. hakkında bilirkişi raporu hazırlandı.

Bilirkişi raporunda, ameliyat sonrası gelişen durumun "cerrahi bir komplikasyon" olduğu ifade edilerek, Prof. Dr. N.Ç.'nin ameliyatı tıbbi kurallara uygun şekilde gerçekleştirdiği sonucuna varıldı. Bu nedenle, doktor hakkında "ihmal ve kusur" bulunmadığı gerekçesiyle soruşturma izni verilmedi. Sağlık Bakanlığı’nın bu kararı, Söğütözü ve avukatı tarafından Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne taşındı.

Operasyonu gerçekleştiren Prof. Dr. N.Ç., Sağlık Bakanlığı Mesleki Sorumluluk Kurulu’na verdiği savunmasında, ameliyat sonrası komplikasyonların beklenmedik bir şekilde ortaya çıktığını söyledi. Dr. N.Ç., şu ifadeleri kullandı:

"Her iki gözde yoğun reaksiyon oluştu. Göz içi basıncı düşürmek için kullandığım tüm ilaçlara rağmen hastanın sağ gözünde kornea ödemi devam etti. Bu nedenle, hastayı endotel nakli için bir üniversite hastanesine yönlendirdim."

Söğütözü’nün avukatı, Sağlık Bakanlığı Mesleki Sorumluluk Kurulu’nun, ameliyatı yapan doktorun kusurlu olmadığı yönündeki kararına itiraz etti. Bu itiraz, Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne taşındı.

Öte yandan, Söğütözü, Eskişehir Tüketici Mahkemesi’ne de "tazminat" davası açtı. Bu dava kapsamında mahkeme, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan ve Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınıp alınmadığını sordu. Duruşma, bu bilgilerin toplanması için Nisan ayına ertelendi.