Anayasa Mahkemesi (AYM), Almanya'da yaşayan ve üç çocuk sahibi bir çiftin Türkiye'deki boşanma sürecine ilişkin dikkat çeken bir karara imza attı. Yerel mahkeme, evlilik belgesindeki imzanın taraflardan birine ait olmadığı gerekçesiyle evliliği yok hükmünde saymıştı. Ancak AYM, bu kararı özel ve aile hayatına saygı hakkının ihlali olarak değerlendirdi ve dosyayı yeniden incelenmek üzere yerel mahkemeye gönderdi.

Başvuruyu yapan H.D, eşi E.D’nin uzun yıllar Almanya’da birlikte yaşadıkları bu evlilikten doğan haklardan faydalandığını, ancak boşanma sürecinde mal paylaşımını engellemek amacıyla Türkiye’de evliliğin geçersizliğini ileri sürdüğünü belirtti. Yerel mahkeme, evlilik belgesindeki imzanın E.D'ye ait olmadığına kanaat getirerek evliliğin yok hükmünde olduğuna karar verdi.

Anayasa Mahkemesi, başvuruyu değerlendirirken, evlilik birliğinin varlığına ilişkin düğün fotoğrafları, tanık ifadeleri ve çiftin üç çocuk sahibi olması gibi unsurların dikkate alınmadığını vurguladı. Mahkeme, Anayasa'nın 20. maddesinde yer alan "aile hayatına saygı hakkı" kapsamında devletin, bireylerin aile hayatını koruma yükümlülüğü bulunduğuna dikkat çekti.

AYM’nin gerekçeli kararında, yerel mahkemenin sadece belge üzerindeki imzaya odaklandığı, ancak evlilik sürecine dair diğer somut delilleri değerlendirmediği için “özen yükümlülüğünü” yerine getirmediği ifade edildi.

Kararın devamında, “Resmi makamların, bireyin özel ve aile hayatına keyfi müdahalede bulunmaması gerektiği” vurgulanarak, aile birliğinin bu kadar uzun süre devam ettiğine ilişkin açık kanıtlar varken, evliliğin yok hükmünde sayılmasının hak ihlali doğurduğu belirtildi. Bu kapsamda AYM, aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine hükmetti ve karar örneğinin yeniden yargılama yapılması amacıyla ilgili yerel mahkemeye gönderilmesine karar verdi.