Türkiye’nin siyasi tarihinde derin izler bırakan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 71 yaşına girdi. 26 Şubat 1954’te İstanbul’un Kasımpaşa semtinde dünyaya gelen Erdoğan, mütevazı bir ailenin çocuğu olarak başladığı hayat yolculuğunda, Türkiye’nin kaderini değiştiren bir lider oldu. Simit satarak başladığı yaşam mücadelesi, ülkesini dünya sahnesinde güçlü bir konuma taşıyan bir liderlik serüvenine dönüştü.
Zorluklarla Başlayan Bir Hayat
1954 yılında Kasımpaşa’da doğan Recep Tayyip Erdoğan, küçük yaşlarda hayatın zorluklarıyla tanıştı. Babası Ahmet Erdoğan’ın alın teriyle geçimini sağladığı ailede, küçük Recep hem eğitimine devam etti hem de ailesine destek olmak için çalıştı. Simit sattı, su dağıttı, ama okumaktan hiç vazgeçmedi.
İmam Hatip Lisesi’nde milli ve manevi değerlerle şekillenen Erdoğan, Marmara Üniversitesi’nde ekonomi ve idari bilimler eğitimi aldı. Gençlik yıllarında futbola olan ilgisiyle Fenerbahçe’nin radarına bile girdi, ancak siyasete olan ilgisi, onun hayatındaki asıl yönü belirledi.
İstanbul’dan Türkiye’ye Liderlik
1994 yılı, Erdoğan’ın siyasi kariyerinde dönüm noktası oldu. Refah Partisi’nden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde, şehir çöp dağlarıyla boğuşuyor, susuzluk çekiyor ve trafik kaosu yaşanıyordu. Göreve gelir gelmez “hizmet belediyeciliği” anlayışını hayata geçirdi. İstanbul’u modern ve yaşanabilir bir kent haline getiren projeleriyle büyük takdir topladı.
Ancak bu yükseliş, bazı kesimleri rahatsız etti. 1998’de Siirt’te okuduğu bir şiir nedeniyle hapse mahkûm edildi. Dört ay süren mahkumiyeti, Erdoğan için bir geri adım olmadı; aksine halkın sevgisini daha da kazandı.
AK Parti’nin Doğuşu ve İktidara Yürüyüş
2001 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi’ni (AK Parti) kurarak siyasi hayatına yeni bir yön verdi. “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyerek çıktığı bu yolda, 3 Kasım 2002 seçimlerinde AK Parti’yi tek başına iktidara taşıdı.
2003’te Siirt’ten milletvekili seçilerek Başbakanlık koltuğuna oturdu. Türkiye, ekonomik olarak zor günlerden geçerken, IMF borçlarını kapatarak ülkeyi bağımsız bir ekonomik yapıya kavuşturdu. Vesayet rejimine son veren reformlarıyla Türkiye’yi yeniden şekillendirdi.
2014 yılında Türkiye’de bir ilk yaşandı. Halkın doğrudan oylarıyla Cumhurbaşkanı seçilen ilk lider oldu. 2018’de ise başkanlık sistemine geçişle birlikte, %52,59 oy oranıyla yeniden Cumhurbaşkanı seçildi.
Türkiye Yüzyılı’nın Mimarı
Erdoğan liderliğinde Türkiye, savunma sanayiinden ulaşıma, sağlıktan dış politikaya kadar önemli atılımlar yaptı. İHA ve SİHA projeleriyle dünya sahnesinde güçlü bir konuma gelen Türkiye, yerli otomobil TOGG ile otomotiv sektöründe büyük bir devrim gerçekleştirdi.
Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi mega projeler hayata geçirildi. 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında halkın yanında durarak darbecilere geçit vermedi. Terörle mücadelede kararlı adımlar attı ve FETÖ, PKK gibi örgütlere karşı mücadeleyi sürdürdü.
Dünya Sahnesinde Güçlü Bir Lider
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece Türkiye’nin değil, dünyadaki mazlum milletlerin de sesi oldu. “Dünya beşten büyüktür” diyerek Birleşmiş Milletler’in yapısını sorguladı, Filistin halkının yanında dimdik durdu.
Türkiye’nin Karabağ’ın özgürlüğüne kavuşmasındaki rolü, Doğu Akdeniz’deki haklarını savunması ve Libya’da barışın sağlanmasına katkıları, Erdoğan’ın dış politikadaki etkinliğini ortaya koydu.
Bugün 71 yaşına giren Recep Tayyip Erdoğan, milletin emanetini omuzlarında taşıyan bir lider olarak yoluna devam ediyor.