Türkiye genelinde etkisini artıran sıcak hava dalgası yalnızca bunaltıcı hava koşullarıyla değil, aynı zamanda gıda güvenliği açısından da ciddi riskler barındırıyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre 9 Temmuz'da İstanbul'da hava sıcaklığı 38 dereceye kadar çıkarken, asfalt sıcaklıkları ise 50 dereceyi aşabilecek seviyeye ulaştı. Gıda Mühendisi Ebru Akdağ, bu sıcaklıkların özellikle hassas gıdalar üzerinde yarattığı tehlikeye dikkat çekti.

Et, süt, yumurta, hazır salatalar ve sütlü tatlılar gibi bozulmaya yatkın ürünler, sıcak havalarda mikroorganizma gelişimi için uygun ortamlar oluşturuyor. Bu da tüketicilerin yaz aylarında daha dikkatli alışveriş yapmasını, gıdaları doğru şekilde saklamasını ve tüketmeden önce hijyen koşullarını gözden geçirmesini zorunlu kılıyor.

Akdağ, özellikle sokakta açıkta satılan dondurma, buzlu içecek gibi ürünlerin sağlık riski oluşturabileceğini ve serinleme uğruna bu tür gıdaların kontrolsüz tüketilmemesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, içme suyu kullanılmadan hazırlanan buzların ciddi salgınlara yol açabileceğini hatırlattı.

Ambalajlı gıdaların dışlanmaması gerektiğini belirten Akdağ, ambalaj etiketlerinin ürün hakkında birçok önemli bilgi içerdiğini ve ürünün soğuk zincirinin korunup korunmadığını değerlendirmek açısından ambalajların önemli bir gösterge olduğunu kaydetti.

Uzman önerilerine göre, alışverişte soğuk ürünler en sona bırakılmalı ve eve ulaşıldıktan sonra en geç iki saat içinde buzdolabına konulmalı. Dondurulmuş ürünler oda sıcaklığında değil, buzdolabında ya da soğuk suda çözülmeli ve çözüldükten sonra yeniden dondurulmamalı. Evde hazırlanan yiyecekler ise mümkünse bir saat içinde soğutulmalı.

Gıda güvenliğinin yaz aylarında sadece damak tadına değil, doğrudan sağlığa etki ettiğini belirten Akdağ, “Doğru gıda tercihleri, sıcak yaz günlerinde hem kişisel sağlığımızı hem de sevdiklerimizin sağlığını korumak için atılmış önemli adımlardır” dedi.