Trump’ın Davos’ta yaptığı konuşma Avrupa Birliği'ni iş dünyasını engelleyen düzenleyici çerçevesi nedeniyle doğrudan eleştiren bir söylemle dikkat çekti. Başkan AB’nin ekonomik sınırlamalarıyla ilgili açıkça meydan okuyarak iş yapma kolaylıkları konusunda ABD’ye zarar verdiğini iddia etti. Avrupa’nın düzenleyici yapısının küresel ticareti kısıtladığına dair açıklamalar Avrupa ile ABD arasındaki ticaret ilişkilerinde yeni bir gerilimin habercisi olarak yorumlandı.

OPEC VE MERKEZ BANKALARINA UYARI

Trump OPEC’e de doğrudan bir çağrıda bulunarak ham petrol fiyatlarının düşürülmesi gerektiğini belirtti. Bu çağrı küresel enerji fiyatlarının ekonomik dengeleri etkilemesi açısından önemli bir konu olarak öne çıkarken OPEC ülkelerinin üretim kesintilerini devam ettirmesinin dünya çapında enflasyon üzerinde baskı yarattığına dikkat çekildi. ABD Başkanı merkez bankalarına yönelik olarak da faiz oranlarını düşürme baskısını sürdürdü. Küresel ekonomik yavaşlama ile mücadele etmek için merkez bankalarının daha fazla likidite sağlamaları gerektiği vurgulandı.

Trump dünya ekonomisinin yanı sıra küresel jeopolitik konulara da değindi. Ukrayna-Rusya savaşına dair yorumlar yapan Başkan Ukrayna'nın Rusya ile olan çatışmasını çözmeye hazır olduğunu belirtti. Trump Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile potansiyel bir görüşme planlarını gündeme getirerek ABD'nin dünya sahnesindeki etkisini artırma amacını yineledi. Savaşın çözülmesi için diplomatik bir çözüm önerdiğini belirten Trump uluslararası ilişkilerde ABD'nin merkezi rolünü bir kez daha vurgulamış oldu.

AVRUPA VE ABD ARASINDAKİ TİCARET BAĞI

Trump’ın Avrupa ile olan ticaret ilişkilerine dair açıklamaları sıvılaştırılmış doğal gaz tedarikine dair tekliflerle birleşti. ABD Avrupa’ya daha fazla LNG tedarik ederek Avrupa’nın enerji bağımsızlığını artırmayı amaçlıyor. Avrupalı üreticileri ekonomik avantajlar sağlayarak ABD’ye taşımaya teşvik eden açıklamalar ticaretin geleceği hakkında yeni bir stratejinin sinyallerini veriyor. Avrupa ülkeleri ABD'nin uygulayabileceği yeni gümrük vergilerine karşı temkinli bir yaklaşım sergiliyor.

Birleşik Krallık kendi ekonomik zorluklarıyla mücadele ederken Trump’ın politikalarına karşı tutumu oldukça dikkat çekiyor. İngiltere’de Ocak ayında tüketici güveni -22 seviyesine düşerek son birkaç yılın en düşük seviyesini gördü. Bu ülkenin bir resesyonla karşı karşıya olduğu endişelerini artırıyor. Birleşik Krallık'ın ABD ile olan ilişkilerinde de gerilimler devam ediyor.