Nihal Candan’ın hayatını kaybetmesiyle birlikte anoreksiya nevroza yeniden gündeme geldi. Özellikle genç kadınlar arasında görülen bu yeme bozukluğu, sadece bedensel değil, ciddi psikolojik ve duygusal sonuçlar da doğurabiliyor. Anoreksiya, kişinin beden algısının bozulmasıyla birlikte kendini kilolu sanması ve buna bağlı olarak kilo alma korkusuyla yeme davranışını kısıtlaması ile karakterize bir rahatsızlıktır.

Anoreksiya nervoza, zayıf olmaya rağmen bireyin kendini şişman görmesiyle ortaya çıkar. Bu kişiler, yoğun kilo alma kaygısı nedeniyle yeterli beslenmekten kaçınır. Zamanla aşırı kilo kaybı, hormonal bozukluklar, kalp-damar sistemi sorunları, kas erimesi ve bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi ciddi sağlık problemleri gelişebilir. Hastalığın kesin nedeni tam olarak bilinmese de toplumsal baskılar, düşük benlik saygısı, travmalar, genetik yatkınlık ve aile içi ilişkiler önemli rol oynayabilir.

Bu hastalık, sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal boyutları olan kompleks bir tablo olarak değerlendirilmelidir. Tedavi süreci bireye özel planlanır ve birden fazla uzmanın birlikte çalıştığı bir sistemle yürütülür.

Anoreksiya tedavisinde izlenen temel yaklaşımlar şunlardır:

  • Psikoterapi: Özellikle bilişsel davranışçı terapi (CBT), kişinin beden algısını düzeltmek ve sağlıklı yeme davranışlarını yeniden kazandırmak amacıyla uygulanır.

  • Beslenme danışmanlığı: Uzman eşliğinde güvenli ve dengeli bir şekilde kilo artışı hedeflenir.

  • Tıbbi takip: Vücut fonksiyonlarının düzenli olarak izlenmesi gerekir. Elektrolit dengesi, kalp ritmi ve hormonal değerler yakından takip edilmelidir.

  • Aile terapisi: Ergen hastalarda özellikle ailenin tedavi sürecine dahil edilmesi önemlidir.

  • İlaç tedavisi: Eşlik eden anksiyete veya depresyon durumlarında doktor kararıyla ilaç desteği sağlanabilir.

Anoreksiya tedavi edilebilir bir hastalıktır. Ancak hastalığın ilerlemesi durumunda ciddi organ hasarları ve ölüm riski artar. Bu nedenle erken tanı ve profesyonel destek, tedavi başarısı için büyük önem taşır. Tedavi süreci sabır, anlayış ve düzenli takip gerektirir.