CHP’de 30 Haziran Pazartesi günü görülecek kurultay davası öncesi gözler Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne çevrildi. Parti içinde son günlerde yaşanan gerilim, davada çıkabilecek olası bir “mutlak butlan” kararının yarattığı belirsizlikle tırmandı. Karar, mevcut yönetimin meşruiyetini ortadan kaldırabileceği gibi partinin yönetimine kayyum yerine çağrı heyeti atanmasına da neden olabilir.

Kurultayın iptali istemiyle açılan davada, mahkeme “mutlak butlan” yönünde bir karar verirse, CHP 38. Olağan Kurultayı yok hükmünde sayılabilir. Böyle bir durumda kararın “tedbirli” ya da “tedbirsiz” alınması da büyük önem taşıyor. Tedbirli karar çıkarsa, Özgür Özel yönetimi doğrudan düşecek, kurultayda kaybeden Kılıçdaroğlu’nun yönetimi yeniden göreve dönebilecek. Tedbirsiz karar durumunda ise temyiz süreci beklenecek ve Özel yönetimi görevini sürdürebilecek.

Tartışmaların odağındaki isimlerden Kemal Kılıçdaroğlu, “Mahkeme kararını tanımam demek hukuken bir anlam ifade etmez. Görevi kabul etmezsem kayyum gelir, bu daha mı iyi olur?” diyerek görevden kaçmayacağını belirtti. Kılıçdaroğlu, “CHP kayyuma teslim edilemez” mesajını da açık bir şekilde verdi.

Öte yandan mevcut Genel Başkan Özgür Özel, bu sürecin kurultayla aşılması gerektiğini belirterek, “Seçilmeden kimseye parti teslim edilmez” dedi. Özel, “Butlan kararı sonrası görev kabul etmek tarihsel bir hata olur” çıkışıyla da Kılıçdaroğlu’na dolaylı bir mesaj verdi.

Ekrem İmamoğlu, yaşanan sürece sert tepki gösterdi. “Büyük bir ihanete uğrama duygusuyla karşı karşıyayım” diyen İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’ndan gelen çelişkili açıklamaların kendisini derinden yaraladığını ifade etti. İmamoğlu, “Butlan kararına teslim olacaklar utançla hatırlanır” diyerek partililere çağrıda bulundu.

Mansur Yavaş da tartışmalara yazılı açıklamayla dahil oldu. Yavaş, “Bu dava siyasallaştırılmış yargı üzerinden iktidarın beklentisine hizmet edecek bir zemin oluşturmamalı. Parti içindeki bu dil ve gerilim, demokrasiye ve yurttaşın gerçek sorunlarına hiçbir katkı sağlamaz” dedi.

Eski Genel Başkanlar Altan Öymen, Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın da ortak bir bildiri yayımlayarak, Kılıçdaroğlu’na açık mesaj verdi: “Özgür Özel’in yanında net bir duruş sergileyin.” Bu çağrı, partide birliğin sağlanması gerektiği yönündeki genel beklentiyi güçlendirdi.

Kulislerde, mahkemenin kararını temmuz ortasına bırakabileceği, hatta adli tatil nedeniyle sürecin sonbahara da sarkabileceği konuşuluyor. Mahkemenin çağrı heyeti atama ya da butlan kararı verme ihtimali dışında, ek savunma taleplerini dikkate alarak karar sürecini ertelemesi de mümkün görülüyor.

Parti içindeki gerilim büyürken, 10 milletvekili Kılıçdaroğlu’na açık destek verdi. İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı da yaptığı açıklamada hem Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırıları hem de partideki kutuplaşmayı eleştirdi.

Tüm gözler şimdi 30 Haziran’da görülecek duruşmaya çevrildi. Alınacak karar sadece CHP’nin değil, Türkiye siyasetinin de yönünü etkileyebilir.