Geçtiğimiz günlerde evinde kalp krizi geçiren ve 20 dakika süren müdahalenin ardından kalbi yeniden çalıştırılan şarkıcı Fatih Ürek’in yoğun bakım süreci devam ediyor. Bu olayın ardından akıllara, “Kalp uzun süre durduğunda beyin ne kadar zarar görür?” sorusu geldi. Uzmanlara göre, ani kalp durmasının ardından iyileşme süreci sadece kalp fonksiyonlarına değil, beyin sağlığının ne ölçüde korunabildiğine de bağlı.

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, beyin oksijensiz kaldığında çok hızlı bir şekilde hasar görmeye başladığını belirtiyor. Kalp durduğunda kan akımı kesilir ve beyne oksijen ulaşamaz. Bu durum, sadece birkaç dakika içinde beyin hücrelerinin fonksiyonlarını kaybetmesine neden olabilir. Özellikle hafıza, dikkat ve duygusal dengeyi sağlayan bölgeler bu durumdan ilk etkilenen alanlar arasında yer alır.

Beyin Oksijensizliğe Ne Kadar Dayanabilir?

Beyin dokusu, oksijen olmadan 4 ila 6 dakika içinde fonksiyonlarını yitirmeye başlar. Süre 10 dakikayı geçerse kalıcı hasar riski ciddi ölçüde artar. Ancak bazı durumlarda, hızlı müdahale ve soğutma yöntemleriyle beyin dokusu korunabiliyor. Terapötik hipotermi yöntemiyle vücut ısısı düşürüldüğünde, hücrelerin oksijen ihtiyacı azalır ve metabolizma yavaşlar. Bu sayede beyin 15-20 dakikaya kadar hayatta kalma şansı bulabilir.

Kalp yeniden çalıştırılsa bile beynin hangi ölçüde etkilendiği; oksijensiz geçen sürenin uzunluğu kadar, oksijenin ne şekilde geri verildiğine de bağlıdır. Çünkü bu süreçte reperfüzyon hasarı adı verilen ikincil bir etki de meydana gelebilir. Bu nedenle yoğun bakım sürecinde beyin fonksiyonlarının yakından izlenmesi hayati önem taşır.

Beyni Güçlendirmek İçin Uygulanabilecek Yöntemler

Hem sağlıklı bireyler hem de beyin hasarı geçiren kişiler için zihinsel fonksiyonları destekleyen çeşitli teknikler bulunuyor. Örneğin, her sabah birkaç dakika lavanta, limon veya bergamot gibi kokuları solumak, duygusal merkezi uyararak zihinsel berraklık sağlayabiliyor. Ayrıca 40 Hz frekansında müzik dinlemek, özellikle odaklanma sorunları ve bilişsel bozulmalar üzerinde olumlu etki yaratabiliyor.

Nefes egzersizleri ise stres sistemini dengeleyerek beyin hücreleri arasında daha iyi iletişim kurulmasını destekliyor. Aynı şekilde farklı elle yazı yazmak, dans etmek, yeni bir dil öğrenmek veya uzun açlık süreleri uygulamak da beyin sağlığını olumlu yönde etkileyebilecek alışkanlıklar arasında sayılıyor.