Almanya'nın önde gelen tüketici dergilerinden Öko-Test, market raflarında sıkça karşılaşılan 19 farklı tereyağlı bisküvi markasını laboratuvar testine tabi tuttu. Hem organik hem de geleneksel üretim yapan markaların dahil edildiği analizlerde, tüketicileri yakından ilgilendiren çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Rapor; akrilamid gibi kanserojen maddelerin ve pestisit kalıntılarının bazı ürünlerde dikkat çekici seviyelere ulaştığını gözler önüne serdi.
Test sonuçlarının en dikkat çeken bulgusu, organik ürün olarak pazarlanan Wikana Dinkel Butterkeks markalı bisküvide yüksek oranda akrilamid tespit edilmesi oldu. Avrupa Birliği'nin sınırlandırdığı bu madde, yüksek sıcaklıklarda karbonhidratla pişirilen gıdalarda oluşabiliyor ve uzun süreli maruziyetlerde kanser riski taşıyor.
Bu bulgu, ürünü doğrudan “alınmaması gereken gıdalar” listesine sokarken, tüketiciler arasında da “organik” etiketine dair güven sorununu yeniden gündeme getirdi.
Test edilen 8 organik bisküvinin yarısında akrilamid seviyelerinin yüksek çıkması, organik ürünlerin her zaman daha sağlıklı olduğu düşüncesini sorgulatmaya başladı. Uzmanlara göre, geleneksel üreticiler, bu maddenin oluşumunu asparaginaz adlı enzimle azaltıyor. Ancak bu enzim genetiği değiştirilmiş organizmalardan elde edildiği için organik üretimde kullanılması yasak.
Ayrıca bal, fruktoz şurubu gibi doğal tatlandırıcıların da yüksek ısıya maruz kaldığında akrilamid oluşumunu tetikleyebileceği belirtiliyor.
Testte "çok iyi" notunu alan ürünlerin başında, uygun fiyatlarıyla öne çıkan Lidl’in Sondey Butterkeks ve Penny’nin Covo Butterkeks gibi geleneksel markalar yer aldı. Bu ürünlerde hem akrilamid seviyesi düşük çıktı hem de pestisit kalıntısına rastlanmadı.
Ancak genel tabloya bakıldığında, pestisit kalıntısı taşımayan bisküvi sayısı oldukça sınırlı. Organik bisküviler pestisit açısından daha temiz olsa da, akrilamid yönünden kırmızı alarm vermeye devam ediyor.