ABD'de yer alan Cornell Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırma, mutluluğun en güçlü kaynaklarından birinin topluma fayda sağlamak olduğunu ortaya koydu. Bin 200 genç üzerinde yapılan çalışmada, her bir katılımcıya 400 dolar verildi. Katılımcılardan bu parayı ya kendileri için ya da başkalarına fayda sağlayacak bir şekilde kullanmaları istendi. Bu yöntemle bireysel mutluluk seviyelerini ölçmeyi hedefleyen araştırmacılar, sonuçları psikolojik testler aracılığıyla değerlendirdi.

Test sonuçları, parayı başkaları için harcayan katılımcıların kendilerine harcayanlara kıyasla çok daha yüksek skorlar elde ettiğini gösterdi. Bu durum, yardımseverliğin yalnızca toplumsal bir katkı değil, aynı zamanda bireysel mutluluğu da artıran bir etken olduğunu ortaya koydu.

Paylaşmak Ruh Sağlığını Destekliyor

Araştırmada dikkat çeken bir diğer nokta ise yardım etmenin uzun vadeli psikolojik etkileri oldu. Kendisi yerine başkalarının ihtiyaçlarını gözeterek harcama yapan bireylerde, olumlu duyguların daha kalıcı hale geldiği gözlemlendi. Bu sonuçlar, topluma yönelik eylemlerin kişisel refah üzerinde kalıcı ve olumlu bir iz bıraktığını kanıtladı.

Uzmanlar, bu tür deneyimlerin sosyal bağları güçlendirdiğini ve bireyin çevresiyle daha derin bir etkileşim kurmasına yardımcı olduğunu belirtiyor. Araştırma, yardımseverliğin sadece maddi değil, manevi açıdan da bireyi beslediğine dikkat çekiyor.