Okula başlayan çocuklarda gözlemlenen fonolojik bozukluk ve artikülasyon bozukluğu, erken müdahale edilmediğinde öğrenme süreçlerini olumsuz etkileyebiliyor. Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Yasemin Tekin, ilkokula yeni başlayan çocuklarda konuşma seslerindeki düzensizliklerin dikkatle takip edilmesi gerektiğini vurguladı.

Fonolojik bozukluk, çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine göre sesleri doğru ve tutarlı şekilde kullanamaması durumudur. En yaygın belirtiler arasında, bazı seslerin yer değişimi, düşürülmesi ya da başka seslerle değiştirilmesi yer alır. Örneğin, çocuk “r” sesini doğru telaffuz edemediği için “radyo” yerine “ladyo” diyebilir. Bu durumun fark edilmemesi, ilerleyen yıllarda okuma ve yazma güçlüklerine zemin hazırlayabilir.

Artikülasyon bozukluğu ise, konuşma sırasında seslerin yanlış, eksik ya da bozuk çıkarılmasıdır. Konuşma seslerinin doğru üretilememesi; dil, diş, damak ve dudak gibi organların koordineli çalışmamasından kaynaklanır. Bu bozukluklar; sesin çıkış yeri, süresi, şiddeti ve zamanlamasındaki aksaklıklardan oluşur. Artikülasyon sorunları yaşayan çocuklar çoğu zaman anlaşılmakta zorlanır ve bu durum özgüvenlerini olumsuz etkileyebilir.

Bu tür bozuklukların erken dönemde tespit edilmesi, çocuğun akademik başarısı ve sosyal gelişimi açısından büyük önem taşır. Ailelerin, çocuklarında konuşma gecikmesi, anlaşılmama ya da bazı sesleri sürekli yanlış telaffuz etme gibi belirtiler fark etmeleri halinde en yakın dil ve konuşma terapistine başvurmaları önerilir.