Günlük hayatta sıkça tüketilen işlenmiş gıdaların büyük çoğunluğunda bulunan palm yağı, sağlığa etkileri açısından uzun süredir tartışma konusu. Palmiye meyvesinden elde edilen bu bitkisel yağ, özellikle düşük maliyetli olması ve raf ömrünü uzatması nedeniyle gıda endüstrisinde yaygın olarak tercih ediliyor. Ancak uzmanlara göre palm yağı, işlenme sürecinde geçirdiği değişimle birlikte sağlığa zararlı bir hale dönüşebiliyor.

Isı Görünce Zararlı Hale Geliyor

Palm yağı, doğal haliyle E vitamini ve karotenoidler gibi yararlı antioksidanlar barındırıyor. Ancak endüstriyel işlem sırasında 200°C üzerindeki ısıya maruz kaldığında, bu faydalı bileşenler yok oluyor. Prof. Dr. Osman Erk’e göre bu süreçte yağın yapısı bozuluyor, trans yağlar ve serbest radikaller ortaya çıkıyor. Bu maddeler, vücutta toksik etki yaratabiliyor ve uzun vadede kanser gibi ciddi hastalıkların riskini artırabiliyor.

İşlenmiş Ürünlerde Sıkça Karşımıza Çıkıyor

Palm yağı; bisküvilerden kahvaltılık gevreklere, dondurmalardan şarküteri ürünlerine kadar çok sayıda ambalajlı üründe yer alıyor. Özellikle fırın ve pastane ürünlerinde, ketçap-mayonez gibi soslarda, hazır çorba ve pizzalarda sıkça kullanılıyor. Bunun temel sebebi ise hem kolay erişilebilir olması hem de maliyetinin düşük olması.

Etiket Okumadan Alışveriş Yapmayın

Uzmanlar, palm yağı tüketiminden tamamen kaçınmanın mümkün olmasa da etiket okuma alışkanlığı ile riskin azaltılabileceğini vurguluyor. Alınan ürünlerde "palm yağı", "palmiye yağı", "hydrogenated vegetable oil" gibi ibarelere dikkat edilmesi öneriliyor. Rafine yağlar ve trans yağ içeren ürünlerden uzak durulması, sağlıklı beslenme açısından kritik önem taşıyor.

Prof. Dr. Osman Erk, doğal ve işlenmemiş yağ kaynaklarının tercih edilmesini öneriyor. Zeytin, avokado, çiğ kuruyemişler (ceviz, kabak çekirdeği, ay çekirdeği gibi) sağlıklı yağlar arasında yer alıyor. Ayrıca soğuk sıkım zeytinyağı gibi işlenmemiş yağlar da günlük yağ ihtiyacını karşılamak için güvenle tüketilebiliyor.

İşlenmiş ve yüksek ısılara maruz kalmış yağların uzun süreli tüketimi; kalp-damar hastalıkları, obezite, diyabet, kanser ve demans gibi ciddi sağlık sorunlarının oluşumunda etkili olabiliyor. Bu nedenle günlük yağ alımının kaynağı kadar niteliği de büyük önem taşıyor.