Akıllı telefonlar yalnızca iletişim araçlarını değil, iletişim biçimlerini de köklü biçimde değiştirdi. Özellikle 18-34 yaş arası bireylerde telefonla arama alışkanlığı yerini kısa mesajlara ve sesli notlara bıraktı. Yapılan araştırmalar, gençlerin dörtte birinin telefon aramalarına hiç yanıt vermediğini ortaya koyuyor. Artık karşılıklı sohbet yerine hızlı, kısa ve zaman kazandıran iletişim yöntemleri tercih ediliyor. Uzmanlara göre bu değişim, hem teknolojik gelişmelerin hem de bireylerin yoğun ve hızlı yaşam temposunun doğal bir sonucu. Genç nesil için zaman kıymetli, bu nedenle iletişim de tıpkı fast food gibi pratik ve anlık olmalı.
Hızlı İletişim Gençler İçin Daha Cazip
Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, gençlerin iletişim alışkanlıklarının değiştiğini ve artık bir arama yerine aynı anda birçok kişiye mesaj ya da sesli not göndererek iletişim kurmayı daha verimli bulduklarını belirtiyor. Bu yaş grubunun büyük bölümü mesajla iletişimi tercih ederken, arama yapılmasının özellikle kötü bir haberle ilişkilendirildiğini dile getiriyor. Bal’a göre uzun telefon görüşmeleri artık birçok kişi için ulaşılması zor bir lüks. Bu nedenle kısa süreli, doğrudan ve zamandan tasarruf sağlayan iletişim türleri öne çıkıyor.
Mesajlar Yüz Yüze Etkileşimin Yerini Tutamıyor
Mesajlaşma ve sesli not gibi yöntemler hızlı iletişimi sağlasa da, duyguların anlık paylaşımı açısından yeterli olmayabiliyor. 35 yaş üstü bireyler hâlâ geleneksel iletişim yöntemlerini tercih ediyor. Bu yaş grubundaki kişiler, karşılıklı sohbetin sunduğu sıcaklığı önemsiyor ve ilişkilerde doğrudan etkileşim kurmanın daha anlamlı olduğuna inanıyor. Bal, teknolojinin sunduğu kolaylıklar sayesinde iletişim kanallarının çoğaldığını ancak sağlıklı ilişkiler kurmak için dengeyi korumanın önemli olduğunu vurguluyor.
