Süper Lig'in 26. haftasında dev derbi, şahane derbi, harika derbi, dünya derbisi gibi birçok şey sayabiliriz tabii. İnanırsan gerçekten son yıllarda izlediğim en berbat, en keyifsiz derbiye sahne oldum. İki takım da birer puana razı geldiler, razı bitirdiler. Burada Galatasaray'ın tekrar artısı, beraberliğin işine gelmesiydi. Lakin Fenerbahçe için beraberlik olabilecek en kötü sonuçtu. Haftalardır, hatta aylardır çok kötü oynayan, defansta ve orta sahada sinyal veren, ne yaptığını bilmez bir takım haline dönüştü.
Galatasaray'da oyuncu seçimleri, taktikler, dizilişler... Neresinden tutsanız elinizde kalacak şekilde. Okan Hoca maalesef buna çözüm üretemediği gibi takım daha da geriye gitti. Buna da çözüm üretemeyecek gibi duruyor. Okan için tehlike çanları her geçen hafta daha şiddetli çalıyor. Avrupa'dan elenmenin şoku hâlâ birçok taraftarın ve yöneticinin içinde ukde kaldı. Bu şekilde devam etmez, etmemeli. Sorun neredeyse yönetim, futbolcu, teknik ekip... Bu derhal çözüme kavuşmalı, yoksa şampiyonluktan bu kadar önde olmamıza rağmen bahsetmek zor. Yani takım şu an güven vermiyor.
Şampiyonluk için dev bir adım atıldı. Asıl buradaki sıkıntı, Galatasaray'ın bir şut daha iyi çekemediği gibi bu kadar korkak olması. Bu asla kabullenilemeyecek bir şey. Ama daha çok puana ihtiyacı olan Morio'nun bu kadar korkak oynaması da ayrıca düşündürücü. Kısacası Okan da Morio da "Şiş yansın, kebap da!" felsefesiyle hareket etti ve öyle oldu.