UEFA Avrupa Ligi'nde Dinamo Kiev gibi belki de bu ligin en kötü takımıyla karşılaşan Galatasaray, maçın ilk yarısında 2-0 öne geçince herkes farklı bir galibiyet beklentisine kapıldı. Ancak ben ve milyonlarca Galatasaray taraftarı, Galatasaray'ın rahat maç kazanamayacağına neredeyse emin gibiydik. Maalesef, Galatasaray'ın yıllardır hangi taktikle oynadığını ve nasıl bir oyun planı olduğunu kimse anlayamıyor.
Kadro kalitesi olarak Avrupa'nın en iyi takımlarından birine sahip olan Galatasaray, ne yazık ki çok kötü oynuyor ve bu çöküş göz göre göre geliyor. Bu maçta da durum farklı olmadı. Göz göre göre, bağıra bağıra, Dinamo Kiev gibi çok kötü bir takımla berabere kalarak milyonlarca taraftarını hayal kırıklığına uğrattı. Bu sonuçla, ilk 8 şansı ciddi şekilde zora girdi ve gerçekçi olursak, belki de kaybedildi.
Oyuncularda gözlemlediğim, çok sinirli ve gergin bir hava. Tüm takım neredeyse birbirine düşman hale gelmiş durumda. Hatayspor maçının ardından bu maç, resmen bir tokat gibi geldi. Okan Buruk'un iyi bir teknik direktör olabileceğini, ancak Galatasaray'ın hocası olamayacağını bizlere gösterdi. Sürekli transfer üzerine odaklanıyor ve altyapıdan çıkardığı bir tane bile oyuncu yok. Fatih Terim’le boy ölçüşmeye çalışıyor ama Fatih Terim böyle bir kadroyla şu an Avrupa Ligi'nde başarıdan başarıya koşuyor olurdu.
Bu kadar kaliteli bir kadroyla değil, daha zayıf bir kadroyla başarıya ulaşmak maharet. Okan hocanın elindeki kadro, ne yazık ki potansiyelinin altında oynuyor. Bu yüzden, bence sorun Okan Buruk.