Erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü olan prostat kanseri, genellikle erken evrede belirti vermeden ilerliyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. İzak Dalva’ya göre hastalık, ileri aşamalarda bel, kalça ve sırt ağrısı gibi şikâyetlerle kendini gösterebilir. Bunun nedeni, omurga ve kaburgaların hastalığın yayılım gösterdiği bölgelerin başında gelmesidir. Bu nedenle özellikle 50 yaş ve üzeri erkeklerin, bu tip ağrıları ciddiye alarak düzenli kontrol yaptırması büyük önem taşıyor.

Prostat kanseri, 2022 verilerine göre dünya genelinde yaklaşık 1,5 milyon kişide görüldü. Hayat boyu her 8–10 erkekten biri bu hastalıkla karşılaşıyor. Risk faktörleri arasında genetik yatkınlık, obezite, diyabet, D vitamini eksikliği ve ileri yaş yer alıyor. Ailesinde erken yaşta prostat kanseri tanısı konan erkeklerde risk daha da artıyor. Özellikle BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonları taşıyan bireyler, daha agresif seyreden türlerle karşılaşabiliyor.

PSA Testi Erken Teşhis İçin Yeterli Değil

Prostat kanserinde erken teşhis tedavi başarısını artırıyor. PSA (Prostat Spesifik Antijen) testi, kandaki değerleri ölçerek risk değerlendirmesi yapılmasını sağlasa da tek başına tanı koymak için yeterli değil. Rektal muayene, MR görüntüleme ve biyopsi gibi ek değerlendirmelerle kesin tanı konulabiliyor. Özellikle PSA değeri 4 ng/ml’nin üzerinde olan kişilerde daha dikkatli bir tarama süreci gerekiyor. Aile öyküsü bulunan bireylerde PSA testi 40 yaşından itibaren yapılmalı.

Hastalığı önlemek ve riskleri azaltmak için; dengeli beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, alkol ve yağlı gıda tüketimini sınırlandırmak, diyabeti kontrol altında tutmak ve süt ürünlerini sınırlı tüketmek gerekiyor. Ayrıca, antioksidan açısından zengin nar, domates, brokoli, yeşil çay ve taze sebzeler günlük beslenmede yer almalı.